Daha fazlası için: Furkan Ajans - 19.03.2024 06:54:42

Kanamalar

Kanamalar            

KANAMALAR
Vücuttaki kan miktarı vücut ağırlığının % 6-8' i kadardır. Kan sıvısına plazma denir. Kan çeşitli tuzlar, şeker ve alüminyumdan oluşur. Yetişkin bir insanda 5-7 litre kan vardır. Bu kanın % 30'unun kaybedilmesi hayatsal fonksiyonların zayıflamasına ve ölüme sebep olur.
Nabız: Atardamarlarda veya toplar damarlarda kalbin bir vuruşuyla oluşan dalgalanmadır. Yetişkin insanda nabız dakikada 60-80 arası atarken, bu sayı bebeklerde 80-100'dür.
Solunum yetişkinlerde dakikada 16-18 iken, bebeklerde ve çocuklarda 20-30 arasıdır.
Kanama: Herhangi bir sebepten dolayı kanın damar dışına akmasıdır.

GENEL KANAMA BELİRTİLERİ
· Yüz ve dudaklar soluk olur.
· Susama hissi vardır.
· Solunum hızlı olur.
· Deri soğuk ve nemli olur.
· Huzursuzluk olur.
· Nabız hızlı ve zayıf olur.

Dış kanamalar
Kanın vücut dışına çıkmasıdır. Üç şekilde olur;
1. Atardamar kanamaları: Kanın rengi parlak ve açık kırmızıdır. Kan damarın kalbe yakın ucundan kalp atışı ile eş zamanda fışkırır. Oksijen içerir.
Nedeni: Damarın delinmesi, yırtılması ya da çok derinden kesilmesi
2. Toplardamar kanamaları: Hücrede oksijeni bıraktığı için kanın rengi koyu kırmızıdır. Kirli kandır ve süzülerek hızlı bir şekilde akar. Kanama ciddi olabilir.
Nedeni: Derin kesik, yırtılma
3. Kılcal damar kanamaları: Küçük kanamalardır. Kanın rengi kırmızıdır. Sızıntı şeklinde yavaş olur ve müdahale edilmese de durur.
Nedeni: Yırtılma, aşıma (derinin yüzeysel olarak yaralanması sonucu)

Kanamayı durdurma yolları
1. Parmakla basınç: Kanama az ise kanayan yerin üzerine birkaç gazlı bez, yoksa temiz bir mendil parçası koyularak bastırılır.
2. Basınçlı pansuman: Yara üzerine gazlı bez ya da temiz bir mendil parçası konularak sıkıca sarılır. Sargıyı çıkarmakta acele edilmemelidir, kabuk pansuman ile çıkıp, kanama yeniden başlayabilir.
3. Kalp seviyesinin üstünde tutma: Kanayan yer kalp seviyesinin üstünde tutulur.
4. Damar köklerine basınç: Vücutta bulunan basınç noktalarına (şekil 1) baskı uygulanır. Bu durum ağır kanamalarda uygulanmalıdır.

Basınç Noktaları
a. Şakak Bölgesi: Kulağın üst ön noktası (yüz arteri) bastırılır.
b. Ağız ve Burun Çevresi: Çene kemiğinin kenarında ağız ve burun çevresine kan vermekte olan arter üzerine bastırılır.
c. Baş: Elin dört parmağı ile soluk yolunun sağ tarafındaki nabız noktasına bastırılır.
d. Kol ve Omuz Çevresi: Köprücük kemiğinin boyunla oluşturduğu çukura bastırılır.
e. Kol ve El: Koldaki pazı kemiğinin iç kısmından geçen atardamar bulunarak bastırılır.
f. Bacak Bölgesi: Avuç içinin bilek yakınındaki kısmıyla kasık bölgesi atardamarına bastırılır.
En kolay ve yaygın yöntem kol ve el için ve bacak bölgesi için kullanılanlarıdır.

Turnike
Uygulanan tüm yöntemler kanı durdurmayı başaramadıysa, turnike uygulanır. Çok dikkatli uygulanması gerekir. Uygulanmadığı taktirde o üyenin kaybına yol açabilir. Turnike, kol ve bacaktaki doku kaybı ile açığa çıkan şiddetli kanamalarda kullanılır. Daima tek kemik üzerine uygulanır (uyluk ve pazı kemikleri). Kolda turnike için en uygun bölge omuza yakın olan kısımdır. Bacakta ise dizin 10-15 cm. yukarısına uygulanmalıdır.

Uygulanışı:
Turnike için kumaş veya elastiki bandaj kullanılır. Kaza yerinde bulunan kravat, eşarp, fular, atkı da kullanılabilir. Tel ve zincir türü şeyler kullanılmaz. Malzeme en az 1, 5-2 cm. kalınlığında olmalıdır. Daha dar olursa doku zedelenmesine yol açabilir. Öncelikle damarın geçtiği yer tespit edilerek, hazırlanan bandaj sıkıca 2-3 kez sarılır ve bir düğüm atılır. 20 cm. lik turnike çubuğunun bir ucu düğüm üzerine konulur. Tekrar düğüm atılarak çubuk bağlanır. Çubuk diğer ucundan döndürülür. Kan durmaya başlayınca başka bir sargı ile sabitlenir. Turnike dokunun kan ile beslenebilmesi için her 20 dakikada bir 5-10 saniye gevşetilir. Gevşetilmezse kangrene yol açabilir. Turnike en fazla 1, 5-2 saat uygulanır, daha fazla uygulanırsa kandaki oksijen miktarının azalmasına yol açabilir. Ayrıca turnike uygulandıktan sonra uygulama ve gevşetme zamanları bir karta yazılmalı ve görülecek bir biçimde yaralının vücuduna asılmalıdır.

Bölgelere göre kanamalar
Kulak yolu kanaması: Beyin travması, cisim kaçması, darbe ve kulak zarı yırtılmasından kaynaklanır. Kulak çevresindeki kan temizlenir. Kulağa emici bir pansuman koyularak kazazede kan gelen kulağı altta kalacak şekilde yatırılır. Kulak kanalına basınç yapacağından tampon koyulmaz.
Avuç içi kanaması: Çok şiddetli olabilir. Sert bir cismi hijyenik bir sargı ile sararak, kanayan yer kapatılır. Daha sonra parmaklar sıkıştırılarak, cismin basınç yapması sağlanır. El sarılarak kapalı bir şekilde kalması sağlanır. El kalp seviyesinin üstünde tutulur . Üçgen sargı ile boyuna askıya alınabilir.
Burun kanaması: Kanama burun mukozasındaki toplardamar yırtılması, kılcal damar çatlaması veya beyin travması sonucu olabilir. Kazazede rahatlatılarak öne doğru eğilmiş rahat bir pozisyonda oturtulur ve ağzından nefes alması söylenir. İşaret ve baş parmak ile burun kemiğinin uç noktasına 5-10 dakika bastırılır. Boyun bölgesine ve burun sırtına soğuk kompres uygulanabilir.

İç kanamalar
Dolaşımdan kaçan kanın oksijen yetersizliği oluşturması ve hayati organlar üzerinde birikerek basınç yapmasıdır. Belirtileri genel kanama belirtileri ile aynıdır. İkiye ayrılır.

Gözle görülenler:
1 Akciğer kanamaları: Öksürme ile ağızdan köpüklü ve temiz kan gelir.
2. Mide kanaması: Kusma ile ağızdan kahverengi kan gelir.
3. Böbrek ve idrar yolu kanaması: İdrarla birlikte dumanlı kan gelir.

Gözle görülemeyenler:
1. Beyin kanaması: Baş travması, yüksek tansiyon, beyin sarsıntısı ve bunalımdan kaynaklanır. Belirtileri; yarım felç, göz refleksi yitimi, bilinç kaybı, baş ağrısı.
2. Pankreas ve dalak kanaması

Çürük
Kılcal damarlarda oluşan iç kanamadır. Aşırı ağrı varsa kırık olabilir. Alkollü pansuman yapılır.

Kan Toplaması
Kan doku ve organ arasında kist oluşturur. Ilık ve tuzlu su ile pansuman yapılmalıdır.

AÇIK - KAPALI YARALAR

Kazazede kıpırdatılmaz, nefes alıp almadığı ve nabzı kontrol edilir. Eğer solunum yolunu tıkayan bir şeyler varsa , kusmuk gibi, temizlenir. Derinin rengi kontrol edilir; normal deri hafif pembe ve nemlidir. Göz bebekleri kontrol edilir; normalde göz bebekleri eşit büyüklüktedir ve ışığa tepki verir. Bilinç kontrol edilir. Kırık-çıkık olup olmadığı kontrol edilir. Muayene baştan başlamalı ve aşağıya doğru devam etmelidir.

KAPALI YARALANMALAR

Doku bütünlüğü bozulmamış ama derinin direnci kırılmıştır. Yer ağrılı ve acıya karşı duyarlıdır. Kızarıklık ve şişlik vardır.Kazazede rahat bir pozisyon aldıktan sonra soğuk kompres ya da buzla soğuk uygulaması yapılır; bir bez soğuk su ile ıslatılıp fazla suyu hafifçe sıkılır ve yara üzerine tatbik edilir ya da buz torbası koyulur.

AÇIK YARALANMALAR

Travma sonucu deri bütünlüğü bozulmuş ve deri altı dokuları zarar görmüştür.

1-Batıcı, kesici yaralanmalar: Süngü, şiş, bıçak, jilet vb. nesnelerin sebep olduğu yaralanmalardır.Saplanan cisim vücuttan çıkarılmaz. Etrafına pansuman yapılıp, öylece sarılır.

2-Künt (ezici) yaralanmalar: Trafik kazası, yüksekten düşme kavga vb. durumlarda görülür. Görünürde bir yara olmayabilir, ama bilinmeyen bir kırık ya da iç kanama olabilir.

3-Ateşli silahla yaralanmalar: Tabanca, tüfek vb. Enfeksiyon riski ve kanama vardır. Bu sebepten oldukça tehlikelidir.